Not rendering correctly? View this email as a web page here.

14 Temmuz 2020

Merhaba!

Temmuz ayı ile birlikte, sıcakların kendini iyiden iyiye hissettirdiği, tatil sezonunun açıldığı bir döneme girdik. Tatil sezonunun açılmasıyla sakin başlayan gündem, YouTube üzerinden alevlenen ve bazı internet siteleri, sosyal medya platformları, ve yeni nesil medya yayınlarının denetlenip, kısıtlanması hakkındaki tartışmalar ile tekrar hareketlendi.

Peki Türkiye için sosyal medya ve internet ne demek? We Are Social ve Hootsuite, Ocak ayında Digital 2020 adında çok detaylı bir rapor paylaştı. Rapora göre, Dünya çapında 4,5 milyar kişi aktif olarak internet erişimine sahip, bu sayı da küresel nüfusun %59’una denk geliyor. Türkiye, ise toplam 62 milyon aktif internet kullanıcısı ile, %74’ü aktif olarak internete bağlı bir ülke. Rapordaki en ilgi çekici diğer kullanım verilerinden birisi ise, 54 milyon kişinin, yani nüfusun %64’ünün aktif olarak sosyal medya kullanması.

turkeysocial

Sosyal medyada harcadığımız süreye baktığımızda, 16-64 yaşları arasındaki kullanıcıların sosyal medyada günde 3 saate yakın vakit harcadığını görüyoruz. Yani bir günümüzün yaklaşık %12’sinde sosyal medyaya odaklanıyoruz.

Kısıtlanması tartışılan tek kanal, sosyal medya değil. Dijital medya platformları da konuşulanlar arasında. Her ne kadar tartışma Türkiye’de 1.5 milyon aboneye ulaşmış Netflix etrafında şekillense de, Türkiye dijital medya platformları açısından oldukça zengin bir pazar. TV+, Puhu TV, ve BluTV gibi görece büyük dijital medya platformları ile birlikte, irili ufaklı birçok dijital medya platformu da gerek kendi ürettikleri içerikler, gerekse sundukları diğer içerikler ile RTÜK sınırlamaları ve alternatif kısıtlamalar ile potansiyel olarak karşı karşıyalar.

Peki bu kısıtlamalar pazarlama süreçlerimizi yüksek oranda etkiler mi? Geçtiğimiz 10 yıl içerisinde gördüğümüz büyük dijital dönüşüm ile birlikte de, 2019’da sektördeki reklam harcamalarının %46’sı TV kanalına yapılırken, %33’ü dijitale kaymış durumda. Üstelik 2018’e kıyasla, 2019’da dijitale harcanan bütçe %19 oranında artmış durumda. Yani, hem markalar hem de ajanslar için önümüzdeki dönemde bazı kriz yönetim durumlarının doğabileceğini öngörmek çok zor değil. Peki bu duruma karşı nasıl hazırlıklı olabiliriz? Bu konuda sizin için bazı öneriler hazırladık.

Birden fazla kanalda aktif iletişim gerçekleştirin. Büyümeniz için hazırladığınız strateji doğrultusunda bir kanal sizin için çok iyi sonuçlar üretiyor olsa da, diğer kanallardaki aktivitelerinizi durdurmayın. Kısıtlı olsa bile bu aktivitelerin devam etmesi, olası bir kriz durumunda farklı kanallardan müşterileriniz ile iletişiminizi sürdürmenize yardımcı olacaktır.

Kriz planınızı şimdiden hazırlayın. Büyük bir kısıtlama uzak bir ihtimal olsa da, pandemi gibi uç bir süreci yaşadığımız bugünlerde, kısıtlamaya yönelik bir kriz planı hazırlamak, markanızın önümüzdeki dönemde iletişimde herhangi bir sorunu kolayca yönetebilmesine yardımcı olacaktır.

Kendi iletişim kanallarınızı ve kitlelerinizi oluşturun. Sosyal medya kanallarındaki takipçilerinizi farklı teklifler ile birlikte kendi pazarlama/iletişim platformlarınıza abone ederek, onlar ile kendi pazarlama araçlarınız üzerinden iletişime geçin. Bu şekilde platform bağımsız hale gelerek, gelecekte hem iletişim sorunlarının önüne geçer, hem de dijital kanallardaki reklamlarınızda daha iyi performansa ulaşacak kitleler yaratabilirsiniz.

Bültendeki yeni içeriklere geçmeden önce, kısaca soralım. Siz kısıtlamaların hayatımızı etkileyeceğini düşünüyor musunuz? Eğer etkilerse, sizce pazarlamada markaların almaları gereken aksiyonlar neler?

Keyifli okumalar,
İlker İnanç
CEO

Eğer bu e-posta size forward edildiyse ve abone olmak isterseniz, linke tıklayarak Brief'e abone olabilirsiniz. ✌🏻


 
buyume

Pandemi süreci bazı markalar için krize sebep olmuşken, bazı markalar için uzun süredir verilen emeklerin karşılığının alındığı bir dönem oldu. İnsanların evlere kapandığı bu dönemde, e-ticaret şirketleri, çevrimiçi, medya platformları ve yemek hizmeti sağlayan birçok marka, büyük büyüme oranlarına ulaştı.

 

pandemi-hopi

Alışveriş uygulaması Hopi, normalleşme süreci ile ilgili yaptığı anketin sonuçlarını açıkladı. Türkiye’nin farklı illerinden 1,300 Hopi kullanıcısının katıldığı pandemi sonrası süreci anlamaya yönelik gerçekleştirilen araştırmaya göre, Türkiye’nin yarısı evden çıkmıyor, her 4 kişiden 3’ü, maskesiz asla dışarı çıkmadığını belirtiyor.

 

dayanikli-sistemlerDaha Dayanıklı Sistemler Rehberi
🇺🇸 / ⏳ 10 dakika

COVID-19’un sebep olduğu krizin ortasında, bir çok sistemin kırılganlığı, üzücü sonuçlar ile birlikte ortaya çıktı. Bu krize, değişim fırsatı olarak yaklaşmak gerek. HBR'da yayınlanan bu rehber ile şirketler daha esnek sistemler oluşturmak için iş modellerini yeniden gözden geçirme konusunda eşsiz bir fırsata, ve tabi ki ihtiyaca sahipler.

 

google-swirl

Google Swirl ile 3 Boyutlu Reklamlar
🇹🇷 / ⏳ 5 dakika

Google’ın geçtiğimiz yıl beta sürümünü duyurduğu 3D reklam formatı Swirl, dünya genelinde kullanıma sunuldu. Swirl reklamları ile tüketiciler mobil cihazlardaki ürün reklamlarına yakınlaşıp uzaklaşabiliyor, ya da ürünleri çevirerek inceleyebiliyorlar. Markalar hazırladıkları 3D tasarımları Google Web Designer’a yükleyerek bu reklam formatını kullanmaya başlayabiliyorlar.

 

markalar

Dünya'nın En Değerli 100 Markası
🇹🇷 / ⏳ 5 dakika

WPP ve Kantar Millward Brown tarafından yayınlanan BrandZ Top 100 Global Markalar 2020 listesi ile birlikte dünyanın en değerli 10 markası belli oldu. Tüketici değerlendirmeleri ve finansal performans analizleri faktörleri göz önüne alınarak hazırlanan listede, Amazon birinci sırada yer alırken, ikinci sırada teknoloji devi Apple yer aldı.

 

 

Casio SF-4000, hayatımıza giren ilk akıllı ajandalardan birisi oldu. Üstelik telefon rehberi 1500 isim ve telefon numarası depolayabiliyor.
 

 Bitmap 

Casio, 1988
  

Turkey