Eylül'ün son haftasından herkese selamlar. Yılın son çeyreğine girmemize yalnızca birkaç gün kaldı ve yaşanan gelişmeler bu seneki rahatlamanın gelecek sene iyiye gideceğine işaret ediyor. Aşılamaların da rahatlaması ve hızlanması, bu alanda normale dönüşün ivmesini artırıyor.
Bugünkü konumuz, çevrimiçi market alışverişi.
Pandemide değişen tüketici alışkanlıklarına bağlı olarak geçtiğimiz yıl yatırımcıların özellikle ilgilendiği sektörlerden biri de hızlı teslimat ve online market uygulamaları oldu. Pandeminin etkisiyle geleneksel perakendeden çevrimiçi market alışverişe yönlenen tüketiciler, bu pazarın büyük oranda büyümesine yol açtı - ve tabi ki bu sırada bu büyümeyi fırsat gören onlarca yeni şirket türedi.
Talep bazlı mobil market alışverişi alanında, Dünya'daki en büyük oyunculardan birisi de, 2015'te kurularak sektörün öncüsü olan, Türkiye merkezli Getir. 2021'in başından bu yana yaklaşık 1 Milyar Dolar'dan fazla yeni yatırım alan ve yurt dışında da operasyonlarını büyüten Getir; şirket değerini 7.5 Milyar Dolar’a ulaştırmış durumda. Bu Brief'te de pandemi öncesinde de büyümekte olan ama pandemiyle beraber niş bir kullanıcı kitlesinden çıkıp, büyük bir tüketici pazarına ulaşan çevrimiçi market ve hızlı teslimat uygulamalarına dair bir çok farklı araştırmadan derlediğimiz verilere göz atacağız.
Zeo Digital'in geçtiğimiz yılın son çeyreğinde yayınladığı Online Market Sektör Raporu'na göre, 2019 ile 2020 son çeyreği arasında, sadece market sitelerine gelen trafiğin %20 oranlarına varan bir artış gösterdiğini görüyoruz.
Bu siteler arasında en çok ziyaret edilen markalar 10.92 Milyon ziyaretçi ile A101, 6.78 Milyon ziyaretçi ile Migros, ve 4.95 Milyon ziyaretçi ile BİM olmuş.
2020'nin son çeyreğinde yapılan aramalara baktığımızda, ilk sırada kırtasiyeyi görüyoruz; okula dönüş dönemini göz önünde bulundurduğumuzda, bu oldukça beklenen bir tablo. Bununla beraber, market gibi jenerik aramalar ile birlikte, spesifik genel tüketim ürünlerini görüyoruz.
Mobil uygulamalara baktığımızda, Getir, her çeyrek en çok indirilen market alışveriş uygulaması olarak yer almış durumda; indirilme sayısını en çok artıran uygulama da dönem içinde piyasaya sürülen Cepte ŞOK uygulaması.
Bu yükseliş trendi, tüm ülkeleri etkisi altına almış durumda. E-Marketer’ın raporuna göre, ABD'deki çevrimiçi market satışları 2020'de %63.9 artış göstermiş, ve bu yıl sonuna kadar %12.3 daha artarak 122.39 Milyar Dolar seviyesine ulaşması bekleniyor. Satışların 2025 yılına kadar neredeyse ikiye katlanarak 243.67 Milyar Dolar seviyesine çıkacağı ön görülüyor. Yani her ne kadar hızlı bir yükseliş gözlemlemiş olsak da, bu dönüşüm devam edecek gibi gözüküyor.
Business Insider'ın yaptığı araştırma, 2024 sonuna kadar ABD'li tüketicilerin çevrimiçi alışverişi benimseyeceğini, eğer pandemi bir süre daha sınırlayıcı şekilde devam ederse bu oranın %66’ya ulaşacağını öngörüyor.
Bu değişimin yaptığı en büyük etkilerden birisi, yıllardır gelenekselleşmiş olan perakende pazarlama faaliyetlerinin, etkisini yitirmeye başlayacak olması. Dolayısıyla perakende mağazaları ile birlikte bu mağazalarda faaliyetlerini yürüten FMCG markalarını büyük bir değişim bekliyor. Bu değişim hakkında henüz net bir şey söylemek güç; çünkü önemi belki de yeni anlaşılmış bu pazarda şu an markalara sunulan en büyük esneklik, indirim ve promosyonlar. Ancak önümüzdeki dönemde iki konunun daha da öne çıkacağını düşünüyoruz.
Reklamlar: Walmart ve Amazon'un hali hazırda market kategorilerinde de sunduğu gibi, aramalarda ve alt kategorilerde ürünlerin reklamlar ile ön plana çıkarılması, bu alanda markaların ürünlerinin ilginç bir modelde rekabet etmelerini sağlayabilir.
İçerik: Satın alım seçimlerinin listeleme sırasında gerçekleştirildiğini düşündüğümüzde, ürünlerin başlık isimlendirmeleri ve görselleri çok büyük bir önem taşıyor. Bu noktada markaların tasarım sırasında sadece fiziksel rafalara değil, dijital raflara da odaklanmaları gerekiyor.
Bu pazar hakkında sizin bir öngörünüz var mı? Sizce markalar çevrimiçi mağazalarda rekabet için başka hangi kaldıraçları kullanabilirler?
Keyifli okumalar,
İlker İnanç
Twentify CEO
Eğer bu e-posta size forward edildiyse ve abone olmak isterseniz, linke tıklayarak Brief'e abone olabilirsiniz.✌🏻
Twentify ve Acsight olarak birlikte gerçekleştirdiğimiz "Deneyim Değerlendirme Araştırması" ile e-ticaret, perakende ve hazır giyim/tekstil kategorilerinde müşterilerin markalarla yaşadığı deneyimlerindeki memnuniyet ve şikayet düzeylerini, markalar ile ilişkilerindeki değişimi ve bunların marka sadakatine etkisini ölçümledik. Daha detaylı bilgi almak ve kısıtlı bir versiyonunu indirmek için, hemen göz atın.
Twentify ve Acsight olarak birlikte gerçekleştirdiğimiz ve yukarıda paylaştığımız araştırmayı değerlendirmek ve stratejiler kurgulamanıza yardımcı olmak için, 29 Eylül Çarşamba günü YouTube'da webinarda buluşuyoruz. Webinarımızda rapora ilişkin çıktıları Müşteri İlişkileri Yönetimi ve Dijital Dönüşüm Danışmanı Uğur Özmen, Twentify Müşteri Direktörü Can Kablan ve Acsight İş Geliştirme Direktörü Ayşen Afacan sizler için değerlendirecek.
Geçtiğimiz aylarda gerçekleştirdiğimiz Türkiye'de E-Ticaret araştırmasının çıktılarını değerlendirmek ve e-ticaret profesyonellerinin bu alandaki sorularını cevaplandırmak için, İçerik Bulutu ile ortak bir webinar yayını gerçekleştirdik. Twentify İçgörü Direktörü Dr. Bilge Terzioğlu'nun anlatımı ile Türkiye'de e-ticaret sektörüne detaylı şekilde göz atıyoruz.
Geçen bir buçuk yıl bize bir şey öğretti ki, o da beyaz yakalı çalışanlar, işlerini evden de işteki kadar iyi yapabiliyorlar - hatta belki de çok daha iyi iş çıkartıyorlar. Ancak her ne kadar bu durum pozitif gözükse de, yan etkileri de bulunuyor; o da gruplaşma/silolaşma. Ofisteki ayaküstü sohbetlerin ortadan kalkması, iş hayatında ne gibi etkilere sebep oluyor? Microsoft'un araştırmasına göz atın.
24 Ekim 2010'da Apple CEO'su Steve Jobs çok önemli bir e-posta gönderdi. E-posta, iş dünyası liderleri için ders niteliğinde ve oldukça ayrıntılı. Ancak bu e-postada en çok göze çarpan kısım, "2011 Stratejisi" başlıklı ilk madde. Jobs'un gündem maddesi yalnızca altı ana maddeden oluşuyor, ancak her biri iletişim ve strateji adına harika dersler veriyor.
Tüm Dünya, COVID-19 virüsü ile karşı karşıya kaldığı ilk günden itibaren çok ciddi sınavlar verdi ve pek çok sektör ciddi kayıplar yaşadı. Müşteri talebinde yaşanan kanal değişimi, markaları da hızlı bir şekilde çevrimiçi dünyaya adapte olmaya itti - ancak bu adaptasyon süreci, bazı noktaları geri planda bıraktı. İşte çoklu kanal iletişiminde eksik kalan bazı noktalar.
ÜLKER Çubuk Kraker, 1970
Twentify Office Locations: Toronto | New Delhi | Istanbul | Dubai