Geçtiğimiz hafta özellikle Akdeniz ve Ege'de birçok bölgede neredeyse aynı anda ortaya çıkan yangın felaketi, tüm Türkiye’yi derinden etkiledi. Yangından etkilenen, maddi manevi kayıpları olan ve haberleri takip ederken canı acıyan herkese, hepimize çok geçmiş olsun diliyoruz.
Yılın neredeyse %60’ını geride bıraktık. Sokağa çıkma sınırlamaları, korkutan vaka sayıları, aşı planları ve bayram derken, 2021 yılı 2020’nin aksine tüm dünyaya bundan sonrası için iyileşme ve eskiye dönüş vadediyor. Her ne kadar yıl başından beri birçok tümsek atlatmış olsak da, geçtiğimiz yıla göre global açıdan daha optimist bir dönemdeyiz.
Uzun süredir hepimiz normale dönmeyi bekliyoruz. Peki dünyayı etkisine almış ve bir şekilde herkesin hayatını değiştirmiş bu denli bir dönemden sonra gerçekten eski normallere dönmemiz mümkün mü? Bu Brief’te geçtiğimiz hafta Economic’te yayınlanan Global Normalleşme Endeksi konulu araştırmaya değineceğiz. Normale dönüşte pandemi öncesine kıyasla ne durumdayız?
Araştırmada 50 ülke 8 ayrı aktiviteye göre analiz edilmiş. Bu kategorilerdeki etkinlikler oranı, pandemi öncesi dönemin %69’una kadar ulaşmış durumda. En yüksek oranda eski hacmini yakalayan alanlar perakende ve ev dışında zaman geçirmekken, en düşük oranda bu hacmi yakalayan alanlar spor müsabakalarına katılım, uçuşlar, ve sinemalar olmuş.
Türkiye ülkeler arası normalleşme sıralamasında 73 puan ile 15. sırada yer alıyor. Geçtiğimiz 2-3 haftanın normalleşme değerlerine bakıldığında ise, Türkiye'nin negatif yönde bir trende sahip olduğunu görüyoruz. Bu noktada tatil beldelerindeki yoğunluk, delta varyantının yükselişi ve ardından gelen vaka sayısındaki artış, güncel sırada Türkiye'yi geriye düşürmüş olabilir.
Yazının devamındaki grafiklerde Turkiye trendleri turuncu ile global trendler ise koyu gri ile temsil edilmiştir.
Toplu taşıma kullanımı globalde vaka sayılarıyla düşmesiyle güçlü bir şekilde geri dönerken, Türkiye’de kısıtlamalar ile bağlantılı olarak dalgalı bir grafik göstermiş durumda. Haziran başındaki normalleşme süreçleri ile birlikte ise artış gözlemlenebiliyor.
Uçuş aktivitesi globalde belirli bir ivme ile zaman içinde artış gösterirken, Türkiye’de yalnızca şehirler arası yolculukların kısıtlı olduğu dönemlerde azalmış durumda. Günümüzde ise, uçuş hacimleri pandeminin yaralarını sarmış, geçtiğimiz yazı ise hacim olarak neredeyse iki katına çıkartmış durumda.
Türkiye’de uzun süredir kapalı kalan sinema salonları, neredeyse hala bomboş. Bu durum hakkında pek çok çıkarım yapılabilse de, tüketicilerin geçtiğimiz dönemlerde ev eğlence sistemlerine yaptıkları yatırım ve online platformlara olan alışkanlıkları, yeterli motivasyonu bulamamalarına yol açıyor olabilir. Yaz sezonu sinema için normalde de yavaş geçtiği için, sinemaların pandemiden ne kadar kalıcı şekilde etkilendiğini önümüzdeki sezon yorumlamak daha doğru olacaktır.
Global karantinanın en katı olduğu dönem olan Nisan 2020'de, ev dışında geçirilen sürenin küresel ortalamaya göre %20 azaldığı belirtilmiş. Türkiye’nin evde geçirelen süre değerleri globalle çoğu zaman paralellik gösterse de, son dönemde Türkiye kendini dışarı atmış gibi görünüyor.
Araştırmaya göre pandeminin en çok dönüştürdüğü alanlardan biri olan evden çalışma kültürü, asla ofis kullanımında eski seviyesine ulaşmayacak. Türkiye zaman içinde çoğunlukla global ofis kullanımının üstünde seyretse de, Sabancı Holding, Vodafone gibi büyük şirketlerin hibrit bir düzene geçtiklerini açıklamaları umut verici.
Geçtiğimiz yıl oldukça küçülen perakende sektörü, oldukça hızlı bir şekilde geri dönmüş durumda. Türkiye’de de özellikle son dönemde perakende globale göre daha büyük oranda bir yükseliş göstermiş durumda.
Peki sizin normalleşmeye dair görüşleriniz neler? Sizce Türkiye ve dünya normale hazır mı? Normale dönüşte en çok sürtünmenin yaşandığı alan sizce hangisi?
Keyifli okumalar,
İlker İnanç
Twentify CEO
Eğer bu e-posta size forward edildiyse ve abone olmak isterseniz, linke tıklayarak Brief'e abone olabilirsiniz.✌🏻
Geçtiğimiz yıl pandemiden dolayı birçok etkinlik iptal oldu; ve bu etkinliklerin en önemlilerinden birisi de 2020 Olimpiyatları'ydı. Bir sene sarkarak bu sene gerçekleşen olimpiyatları birçoğumuz heyecanla takip ediyoruz - peki Türkiye'nin yakından takip ettiği kategoriler hangileri, ve olimpiyatları nereden takip ediyoruz? Bu sorulara yanıt bulmak için 966 kişi ile bir araştırma gerçekleştirdik.
Beslenme alışkanlıklarımızda önemli bir yere sahip olan bu kategoride, tüketim alışkanlıkları ürünlerle ilgili beklentilere ve algılara göre oldukça farklı şekillenmekte. İlginç olan nokta ise çocukluktan beri hayatımızda olan bu kategori hakkındaki bazı konularda bilinç düzeyinin hala yeterli olmaması. 1.010 katılımcı ile yaptığımız araştırmada bu konuyu ele aldık.
Başlangıçta pandeminin kısa zamanda biteceği düşünülmüş, doğuracağı sorunlar hafife alınmış ve öngörülememişti. İşe gitmek için evden çıkmamak herkese iyi gelmiş, Zoom ve Teams toplantıları başlarda oldukça eğlenceli görünmüştü. Bu adeta bir balayı gibiydi, ancak zaman geçtikçe ve koşullar süreklilik kazandıkça algı değişmeye başladı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Dünya Nüfus Günü (2021) kapsamında bir rapor yayınladı. Rapora göre 2020 yılı için dünya nüfusunun 7 milyar 794 milyon 798 bin 729 kişi olduğu tahmin edilirken, en fazla nüfusa sahip ülke 1 milyar 439 milyon 323 bin 774 kişi ile Çin oldu. Türkiye ile ilgili nüfus istatistikleri ise değişen ebeveyn profili açısından oldukça ilgi çekici.
Aşılama temposunun yavaşladığı ABD'de aşı zorunluluğu uygulaması genişliyor. Dünya'da Google ve Facebook'un başı çektiği birçok şirket, ofislere dönmek isteyen çalışanlarına aşı zorunluluğu getirdi. Sizce bu zorunluluk doğru mu yoksa yanlış mı?
Yeniden kullanım ve giyim geri dönüşümü hakkında Benetton'dan oldukça etkili bir reklam.
United Colors of Benetton, Şubat, 1993
Twentify, Barbaros Mah. Begonya Sk. No:1 İç kapı no:2, Ataşehir, İstanbul, Turkey