Not rendering correctly? View this email as a web page here.

22 Eylül 2020

Merhaba!

Bir süredir Türkiye de dahil, birçok ülkede tekrar yükselişe geçen COVID-19 enfekte hasta sayılarının ardından, İsrail bu duruma tepki olarak 18 Eylül’den itibaren 3 hafta süresince ülke geneli bir karantinayı başlatmaya karar verdi. Bu karar, ülke ekonomisine olası negatif etkisi nedeniyle pek çok eleştiri alsa da, uzmanlar kararı toplumun sağlığı ve salgının kontrol altına alınabilmesi adına doğru buluyor.

Peki Dünya ekonomileri ve insanlar bu süreçten nasıl etkilendi? BBC’nin 27 Bin’den fazla katılımcıyla global olarak gerçekleştirdiği araştırmaya göre refah düzeyi yüksek ülkelerin  vatandaşlarının pandemiden daha az etkilendiklerini söylediklerini görüyoruz.

covid19-bbc

Her ne kadar anket Haziran ayı içerisinde yapılmış olsa da, Türkiye’nin oldukça yukarıda yer aldığı bu anket sonuçlarını, salgın ile birlikte yükselişe geçen döviz kurlarının ekonomik ve psikolojik etkisi ile bağdaştırmak mümkün. Haziran başındaki normalleşmeye geçiş süreci ile birlikte göreceli olarak stabil bir seyir izleyen, ancak Ağustos’un ilk haftasında tekrar hareketlenen döviz kurları ekonominin gidişatı konusunda hem sektörel hem de kişisel kaygılar yaratıyor.

Biz de bu noktada, Twentify olarak, kamuoyunun Dolar ve Avro kurları hakkında sene sonu beklentilerini anlamak üzere Bounty mobil uygulamamız üzerinden tüketicilerin fikirlerine başvurduk.

SeneSonuBeklentiler_Blog_bil1-1

Araştırmada ana odağımız, tüketicilerin kur beklentilerini ve bu beklentilere nelerin sebep olduğunu anlamaktı. Araştırmamıza göre tüketicilerin büyük çoğunluğu Dolar ve Avro kurunun  sene sonunda artacağını, dolar kurunun 7,95, avro kurunun 8,84 olacağını tahmin ediyor.  Tüketicilerin tahminleri, Merkez Bankası’nın Ağustos ayında güncellediği sene sonu tahmin rakamlarından daha yüksek.

Peki tüketicilerin döviz kurunu bu şekilde değerlendirmesinin ana sebepleri neler?

Screen Shot 2020-09-08 at 14.40.46

Tüketiciler kurdaki yükselişi işsizlik, enflasyon, faiz gibi makroekonomik değişkenlerin olumsuz etkilerine bağlıyorlar. Bununla birlikte kur seviyelerinde yükseliş bekleyenlerin %22’si bunun COVID-19 pandemisinden kaynaklandığını ifade ediyor.

SeneSonuBeklentiler_Blog_bil1-2

Aynı araştırmada tüketicilere yönelttiğimiz “Bugün, senden hiçbir karşılık beklenmeden hesabına piyango, miras vs. yoluyla 100.000 TL gelse bu parayla öncelikle ne yapardın?” sorusunun yanıtlarına baktığımızda, döviz (dolar ve/veya avro) cevabı verenlerin oranının sadece %11 olduğunu görüyoruz. Yükselme beklentisine rağmen, döviz bir yatırım veya değerleme aracı olarak düşünülmüyor. Buna karşılık, altın alma eğilimi %22 seviyesinde. Tüketicilerin büyük bir kısmı da borçlarını kapatmayı hedeflediklerini belirtiyorlar.

Tüm bu bulguları bir araya getirdiğimizde, bir marka olarak değişen ekonomik beklentilere yönelik ne gibi aksiyonlar alabileceğiniz üzerine bazı öneriler hazırladık.

Sadık müşterilerinizi aktif tutun. Büyümenin her ne kadar yeni müşterilerden geldiğini düşünsek de, büyümeye yardımcı olan bir diğer aktivite de, sizi tercih eden müşterilerinizin memnuniyetini artırarak rakiplerinize gitmelerini engellemek. Bu noktada müşteri deneyimini iyileştirmeniz ve sadık müşterileriniz ile aktif iletişim yapmanız, büyümenize katkı sağlayacaktır.

Sürdürülebilirlik için indirime değil, markaya odaklanın. Değişim dönemlerinde tüketicilerin her ne kadar fiyat duyarlılığı artsa da, indirim odaklı bir strateji, markalar için sürdürülebilir değildir. Bu süreçte stratejinizde indirime değil, markanıza odaklanmanız, uzun dönemde pozitif bir etki yapacaktır.

Marka iletişiminde markanızın tüketicilere katkılarını vurgulayın. Tüketicilerin algıdan ziyade, ürünlerin fonksiyonel faydalarına odaklanacağını göz önünde bulundurarak, çalışmalarınızda ürünlerinizin fonksiyonel faydalarını öne çıkarabilirsiniz.

Farklı promosyon çalışmalarını test edin. Promosyon sadece indirimden ibaret değildir; siz de farklı kombin çalışmaları ya da kampanyalar ile, indirim dışı promosyon çalışmaları yürütebilir ve bu şekilde tüketicilerin markanıza yönelmesini sağlayabilirsiniz.

Peki siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Bugünün ekonomisinin hızlı değişen koşullarına uyum sağlamak için ne gibi aksiyonlar almalı?

Keyifli okumalar,
İlker İnanç
Twentify CEO

Eğer bu e-posta size forward edildiyse ve abone olmak isterseniz, linke tıklayarak Brief'e abone olabilirsiniz. ✌🏻


 

okula-donus

Okula Dönüş Araştırması
🇹🇷 / ⏳ 8 dakika

Okula dönüş dönemi başladı, ama bu sene durum her zamankinden farklı. COVID-19 döneminde ebeveynlerin eğitim metodu tercihleri neler? Ebeveynlerin çocuklarını okula göndermeye yaklaşımları nasıl? Anne-babalar çocuklarının okulda ne yemesine izin verecek? Bu raporumuzda, bu soruların cevaplarını anlamaya çalıştık.

 

Dünyanın en büyük e-ticaret şirketi olan Amazon'un üyeliğe dayalı alışveriş, video ve oyun hizmeti Amazon Prime, geçtiğimiz hafta Türkiye'de de kullanıma girdi. Türkiye'deki abonelik ücreti aylık 7,90 TL olarak açıklanan bu platformun detayları ve pazardaki diğer oyuncular ile basit karşılaştırması için, BBC'nin makalesine göz atın.

 

20-20-kutuplasmis-dunyada-bilim-yapmak

Giderek kutuplaşan bir dünyada bilim yapmak, bilimi insanlara ulaştırmak zorlaşıyor mu? Araştırmacı bilimi kişisel çıkarlarına alet ederse ne olur? Herkes kendi mahallesinde bilim yapabilir mi? Bilimsel bulgular, insanların fikirlerini değiştirebilir mi? Twentify CEO’su İlker İnanç ve Araştırma Uzmanı Dr. Bilge Terzioğlu sayılarla cevapları bulmaya çalıştı.

 

 

basari-anlatimi

Başarılarımızı Nasıl Daha İyi Anlatırız?
🇹🇷 / ⏳ 7 dakika

İster iş hayatı olsun, isterse özel hayat, hikayemizi en iyi şekilde anlatmak oldukça kıymetli. Başarılarımızı anlatmaya belki ego karşıtlığımızdan dolayı negatif yaklaşsak da, bizim yaptıklarımızın anlaşılmasına sağladığı faydayı göz ardı edemeyiz. Sinan Sülün'ün HBR'daki bu makalesi, başarılarımızı daha efektif anlatmamız için ipuçları sunuyor.

 

popular-websites

1993 Yılından Bugüne Web’in Zirve Platformları
🇺🇸 / ⏳ 10 dakika

Sosyal medya, Google, ve forumlar olmadan modern bir dijital hayatı hayal etmek zor olsa da, bahsettiğimiz bu platformların çoğu son 20 yıl içerisinde hayatımıza entegre olmuş durumdalar. Bu süreçte de, web’in oldukça değişti. Öyle ki, bu video grafik'taki bazı siteleri duymamış bile olabilirsiniz! 1993 yılından bu güne süren web’in zirve yarışına göz atın.

 

employee-branding

Çalışan Markası Nedir?
🇺🇸 / ⏳ 12 dakika

'İşveren Markası' terimi, tüm şirketler için çok aşina bir kavram olsa da radarınıza takılması gereken bir markalama türü daha var; o da ‘Çalışan Markası’. Çalışanlarınızın şirketinizi nasıl algıladığını gösteren gelen çalışan markası hakkında daha fazla bilgi almak, ve kurumunuza katkılarını öğrenmek için için bu içeriğe göz atmanızı öneririz.

 

 

Bankaların insanları tasarruflarını artırmaları ve birikimlerini bankada tutmaları için gerçekleştirdikleri ikramiyelerin bir örneği de Yapı ve Kredi Bankası'ndan.
 

 Bitmap 

Yapı Kredi, 1959
  

Turkey