Bu soru üzerine, iş ortağımız Bayer Türkiye ile birlikte “Lohusa Depresyonu Farkındalık Araştırmasını” 29 Nisan - 2 Mayıs 2019 tarihleri arasında 250 anne ve 100 baba ile gerçekleştirdik. Projemizle Altın Baykuş’u ofisimize götürdük. Araştırma bulgularımızı sizinle paylaşmak istedik.
Yaptığımız araştırmaya göre lohusalık depresyonunu annelerin %96’sı biliyor. Babaların ise oranı %81. Türkiye’deki annelerin %66’sı ise lohusalık depresyonu yaşıyor.
Lohusalık depresyonu denince annelerin aklına ilk “ruhsal bozukluk” kavramı geliyor. Bu kavramı ağlama, endişe ve kaygı izliyor. Babaların %36’sı eşlerinin lohusalık depresyonu yaşadığının farkında.
Babalarda da lohusalık depresyonu deyince akla gelen “ruhsal bozukluk” kavramı oldu, bu kavramı da sinirlilik ve stresli olma izliyor.
Lohusa depresyonu yaşayan kadınların %38’i profesyonel bir destek almamış ancak yaşadığı durumla ilgili kendisi araştırma yapmış. Annelerin sadece %3’ü profesyonel destek aldığını belirtiyor.
Bebeğin doğumundan sonra ilk günlerde annenin yaşadığı kederlenme hissi, duygusal dalgalanmaları, ve buna bağlı nedensiz ağlamalar "lohusa hüznü" olarak tanımlanıyor.
Lohusa hüznü denilince annelerin aklına ilk ağlama, üzüntü ve duygusallık geliyor. Babalarda da bu durum değişmemiş, akla gelen ilk kavramlar üzüntü, hüzün ve duygusallık.
Araştırmamıza katılan 250 annenin %72’si Lohusa hüznü ile karşı karşıya kalmış. Babaların ise %42’si eşlerinin lohusa hüznü ile karşı karşıya kaldığını belirtti. Lohusa hüznü yaşayan kadınların %45’i hiç destek almamış.
Lohusa dönemlerinde annelerin en büyük sorunu uyuyamama. Eğer gün içinde kendilerine ayırdıkları 1 saat olsaydı, o süreyi uyuyarak geçireceklerini belirttiler. Diğer seçeneklerde ise annelerin arkadaşlarıyla sosyalleşmek istediği ya da eşiyle baş başa kalmak isteği mevcut.
Annelerin günlük yaşantılarında karşılaştığı en büyük problemler yorgunluk ve halsizlik. Bununla birlikte anneler, bebeklerinin beslenmesi ve uyuması ile ilgili problem yaşadığını söyledi. Anneler genelde yorgun, yalnız, stresli ve endişeli hissediyor.
Çevrelerinden en çok aşağıda ki 3 cümleyi duyduklarını belirtiyorlar;
Annelerin %76’sı bu süreçte kendisini yalnız hissediyor ve %39’u eşlerinin onlardan uzaklaştığını düşünüyor. Babaların ise %51’i yalnız hissettiklerini belirtti.
Babaların %70’i eşiyle sevgili olduğunu, %93’ü ise eşlerine yardımcı olduğunu düşünüyor. Ayrıca babalar eşleriyle vakit geçirmek için çaba harcadığını belirtiyor.
Fakat bu düşünceleri annelerde çok da karşılık bulmamış görünüyor. Zira anneler eşlerinden karşılık alamadıklarını belirtiyor. Annelerin %41’i eşleriyle sevgili olduğunu düşünürken, sadece %64’ü eşlerinin kendine yardımcı olduğunu düşünüyor.